top of page

Yurt İçi Asgari Kurumlar Vergisi Beklenen Gelir Etkisini Yaratabilecek mi?


Yurt İçi Asgari Kurumlar Vergisi
Yurt İçi Asgari Kurumlar Vergisi

2025 Yılı 1. Geçici Vergi beyan dönemine girilmesiyle birlikte bu dönem uygulamaya başlanacak olan yurt içi asgari kurumlar vergisi başlığı şirketler ve vergi profesyonelleri için ana gündem konusu.


İçinde bulunduğumuz ay içerisinde verilecek olan kurum geçici vergi beyan gerçekleşmeleri aynı zamanda Maliye’nin de takibinde. Nitekim, yurt içi asgari kurumlar vergisi müessesesinin de yer aldığı 7524 Sy. Kanunun TBMM görüşmelerinde hem teklifi veren milletvekilleri hem de maliye bürokratları tarafından senelik 70 Milyar TL gelir beklentisi olduğu ifade edilmişti.

 

Gelinen noktada; teklifin verilmesinden sonra Komisyon ve Genel Kurul aşamasında yapılan değişiklikler, ekonomideki durgunluğun şirket bilançolarına negatif etkilerine yönelik alınan ilk sinyaller ve Gelir İdaresi tarafından yayımlanan vergi harcamaları raporunda vergi istisna kalem gerçekleşmelerinin açıklanmasıyla birlikte, (aşağıda detay hesaplamalarına yer verilen) hedef gelir rakamına ulaşılması oldukça güç gözüküyor.


Yurt içi asgari kurumlar vergisi neden gündeme geldi?

 

Türkiye’de vergi tahakkuk tahsilatını büyük ölçüde dolaylı vergilerin sırtlandığını biliyoruz. Dolaysız vergilerin iki önemli ayağı; gelir ve kurumlar vergisinde tahsilat zayıflığının önemli bir unsuru teknik olarak ‘vergi harcaması’ olarak adlandırılan vergi indirim ve istisnaları. Aşağıda GİB’in 2024 yılı için yayımladığı veriler üzerinden hazırlanan tabloda doğrudan vergiler üzerinden vergi harcamaları dolayısıyla vazgeçilen tutar büyüklüğünün %72,5 gibi azımsanmayacak bir oranda olduğunu görüyoruz. KDV, ÖTV ve diğer vergilerde bu oranın %15 seviyesinde olduğunu hatırlatalım.



Amaçlanan ekonomik ve sosyal hedefleri karşılamaktan uzaklaşan istisna uygulamalarının kaldırılmasının şirketler nezdinde ‘vergilemede öngörülebilirlik’ başlığı başta olmak üzere kamuoyu tepkilerine yol açacak olması sebebiyle; doğrudan/dolaylı vergi oranlarının OECD ortalamasına yaklaşması ve verginin tabana yayılması başlıkları ile yola çıkılan vergi reform çalışmaları, vergi istisna ve indirimlerinin başlık başlık ele alınmasındansa kül halinde toplam yararlanılan istisna tutarından asgari bir vergi alınması tercihine evrildi. Uygulanan ekonomi programına destek olunması maksadıyla kamu gelirlerinin artırılmasına yönelik gayret ve isteğin de başat rolüne değinmek gerekir.

 

En büyük 5 vergi istisna kalemi uygulama kapsamı dışında

 

Yukarıda değinilen vergi harcaması/toplam tahsilat oranları dikkate alındığında etkin bir uygulama olarak gözüken YİAKV, uygulama kapsamı dışında bırakılan istisnaların toplam içerisindeki büyüklüklerine bakıldığında anlamını yitiriyor. Rakamlar üzerinden değerlendirelim:



2025 yılında, 2024 yılına nazaran gözlemlenen 10 puanlık artışın yaklaşık 7 puanının KKM hesaplarından elde edilen kazanç istisnasının 2025 yılı itibariyle devam etmeyecek olmasından kaynaklandığını belirtmek gerekir. Dolayısıyla 2025 ve müteakip yıllar için istisna büyüklüğü açısından en yüksek yüzdeye sahip 5 kalemin uygulama kapsamı dışında kaldığını anlıyoruz. Diğer istisna türleri de hesaba katıldığında kurumlar vergisi kazanç istisnaları yönünden faydalanılan tutarın en az %90 kadar kısmı uygulama kapsamı dışında kalmaktadır.

 

 

Gelir hedefi maksimum 10 Milyar TL ile sınırlı kalabilir

 

Toplam vergi harcamasından kurumlar vergisi muafiyetlerinin uygulamaya dahil olmaması sebebiyle çıkartılması sonucu ulaşılan 2024 yılı kurumlar vergisi istisna büyüklüğü yaklaşık 580 Mr TL. Tablo 2’de yüzdelerle ifade edilen istisnaların rakam karşılıkları aşağıdaki tablodan görülebilir:



Her ne kadar vergi harcamaları raporunda 2025 ve sonraki yıllar için YİAKV uygulanmaya başlanacak olmasıyla beklenen rakamların dikkate alındığı belirtilse de bu bağlamda hesaplama yöntemine ilişkin detaylara yer verilmiyor. Bu bağlamda, 2024 yılı verileri üzerinden KKM kazanç istisna tutarından arındırıp diğer kalemler için hesaplanan enflasyon beklentisini eklediğimizde yaklaşık 20 Milyar TL’lik gelir beklentisinin olduğunu ifade edebiliriz:



Ancak, kanun teklifinin yasalaşması esnasında bazı istisna kalemlerinin düzenlemeden çıkartılması, geçmiş yıl zararlarının YİAKV hesaplamasında asgari kurumlar vergisine tabi olmaması gerektiğiyle ilgili Danıştay tarafından verilen yürütmeyi durdurma kararı bu hesaplamalar yapılırken öngörülmüyordu. Özellikle hesaplamadan teklif görüşmeleri esnasında çıkartılan Ar-Ge İndirimi ve teknoloji geliştirme bölgeleri istisnasının her birinin büyüklüğünün YİAKV kapsamındaki istisnalar bütünü kadar olduğu Tablo-3’de görülebilecektir.

 

Sonuç olarak 70 Milyar TL gelir hedefiyle çıkılan Yurt içi asgari kurumlar vergisi uygulamasında 10 Milyar TL gibi bir rakama ulaşılarak 2025 bütçesinin kapanması başarı olacak gibi duruyor. Toplam vergi harcaması büyüklüğünün ortalama %6’lık bir bölümünü kapsam dahiline alan uygulama, gelir etkisi olarak çok daha düşük oranlarda kendisini gösterecek. Bu durum, 2025 yılı gerçekleşmelerinin görülmesi ile birlikte, uygulamanın ya tümden kaldırılması ya da revize edilerek gelir politikalarında anlamlı bir noktaya getirilmesini kaçınılmaz kılıyor.


Bu yazı 16.05.2025 tarihinde Bloomberg BusinesweekTr dergisinin 80. sayısında yayımlanmıştır:





Comentarios


Güncel yazı, makale ve görüşlerim için sosyal medya hesaplarımı takip edebilirsiniz

  • Twitter
  • Linkedin

İletişim

canersamanci@gmail.com


© Caner SAMANCI 2024

bottom of page